KıllZone 3 Inceleme

Posted in: , , , by Spectacular. No comments


Dünyadaki kaynaklar suyunu çektiğinde insanoğlunun hırsı, galaksideki diğer yıldız sistemlerini sömürerek yeni kaynaklar yaratacak bir plan çıkardı ortaya. Her şey hazırlandı, kolonileştirilecek gezegenler belirlendi ve elde kalan son kaynaklar da dev sömürge filolarına yatırıldı. Takvimler 2116’yı gösterdiğinde insanlık tarihinin en büyük kolonileşme hareketi başlamıştı. Ancak bu hareket, talihsiz bir şekilde devasa bir güneş patlamasına yem oldu. Bu büyük yıkımın ardından ayakta kalan tek bir şirket vardı ve kolonileşme çabalarına onlar öncülük etti: Bu şirket Philip Vekta’nın başkanlık ettiği Helghan’dı…

Yeni hazırlıklar on yıl içinde tamamlandı ve  kurulan ilk iki koloni gezegenine Helghan ve Vekta ismi verildi. Ne var ki, Vekta’da her şey güllük gülistanlık giderken Helghan’ın yüzeyi korkunç radyasyon patlamalarına sahne olmaktaydı. Yeterince iyi beslenemeyen ve zor yaşam koşullarıyla mücadele etmek durumunda kalan insanların vücutlarıyla birlikte zihniyetleri de deforme olmaya başlamış ve bu şekilde sürüp giden onlarca yılın sonunda ortaya acımasız bir toplum çıkmıştı.
İşte gezegenler arası ilk savaş da böyle çıktı. İnsanlığın barışını korumakla görevli ISA, Vekta’ya saldıran Helghan halkını geri püskürtüp demir yumruğunu Helghan kolonisine indirmiş; ancak bu zafer özlenen barışı ve refahı getirmemişti. Aşağılanma, yoksulluk ve sonu gelmeyecek bir düşmanlığın tohumları çoktan ekilmiş ve Helghan halkı, kendilerini mağlup olmuş bir milletten bir askeri süpergüce dönüştürecek Scolar Visari’nin müthiş vizyonu etrafında toplanmıştı. Artık kendilerini insan olarak görmüyor, Helghast olarak adlandırıyorlardı. İnsanlığın en büyük tehdidi…


ISA güçleri için yapılacak tek bir şey kalmıştı artık: Visari’yi evinde, Helghan gezegeninde vurmak. Fakat bu hiç de kolay olmayacak, büyük kayıplara mal olacaktı. Zira ISA filosu, henüz gezegenin atmsoferinde Visari’nin güçlü savunma sistemleri tarafından parçalara ayrılmış, saldırının daha ilk anlarında sayısız hayat kaybedilmişti. Yine de bütün bu umutsuzluğa rağmen elit bir ISA birliği, Helghan ulusunun kalbine ulaşmayı başardı: Visari’nin sarayına. Ne var ki bu elit birlik kapının eşiğine ulaştığında, Visari aşırı önlemlere başvurmayı kafasına koymuştu: Kendi başkenti Pyrrhus’a bir nükleer saldırı…
Killzone 2, gerçekten de yalnızca bu jenerasyonun en kaliteli FPS oyunlarından biri değil aynı zamanda bir shooter oyunu olmanın ötesine geçerek başlı başına bir “deneyim” olmayı başarmıştı, hikaye anlatımındaki ve oynanıştaki birçok eksiğine rağmen. Merak içinde geçen iki yılın sonunda raflarla buluşan Killzone 3 ise, bir yandan selefinin zayıf noktalarını kapatmaya çalışırken diğer yandan beklediğimiz o cesur ve vahşi aksiyon deneyimini müthiş bir artistik tasarımla harmanlayarak bir adım daha ileri taşıyor. Hem de Move ve stereoskobik 3D desteği gibi yeni teknolojilerin gücünü de arkasına alarak.

The permalink

Leave a Reply

Blogger tarafından desteklenmektedir.