İlk olarak 5 Kasım 2008 yılında tanıştığımız LittleBigPlanet, tamamen farklı oyun yapısının yanında, yarat ve paylaş sloganıyla da tüm dikkatleri üzerine toplamıştı. Oyuncuların, kendilerine has yeni bölümler, hatta yeni mini oyunlar tasarlayabildiği LittleBigPlanet, basit bir oyunun ötesinde, ufak bir oyun stüdyosu işlevini de görüyordu. Media Molecule tarafından PlayStation 3′e özel olarak geliştirilen bu basit görünümlü oyun kısa süre içinde büyük bir fenomene dönüştü. Oyuncular LittleBigPlanet’in senaryo modunu oynamaktan ziyade, yeni bölümler tasarlayarak kendi maceralarını yaratıyorlardı. Dahası bu maceraları PSN üzerinden diğer oyuncularla paylaşarak, onlarında bu maceraya ortak olmalarını sağlayabiliyorlardı. LittleBigPlanet, öne çıkan yaratma özelliği sayesinde, binlerce ek bölümü oyunculara sunmuştu. Şöyle düşünecek olursak, bir oyun için çıkan, bir iki bölümlük ek paketler, yani DLC paketleri, 5$ – 10$ arasında fiyatlardan satılıyor. Oysa Little Big Planet’te bütün oyuncular, yaptıkları bütün her şeyi ücretsiz olarak paylaşıyorlar. Bu da sonu gelmeyen, devamlı yenilenen, sürekli yeni bölümlerle karşılaşabileceğimiz bir oyun anlamına geliyor. İşte LittleBigPlanet’i en cazip kılan yönü de, bence bu güncellenebilirliği.Nitekim Media Molecule böylesine ilgi çeken bir yapımın devam oyununu duyurmakta gecikmedi. İlk olarak PSP kullanıcıları için bir LittleBigPlanet oyunu tasarlayan firma, bu projesinin hemen akabinde LittleBigPlanet 2′yi duyurdu. Daha özgür bir içeriğe sahip olacağı vaadedilen yapım geçtiğimiz günlerde raflardaki yerini aldı. Bizler de oyunu okurlarımız için mercek altına almak istedik. Bakalım Media Molecule söz verdiği gibi bizlere yaratmada sınır tanımayan bir oyun sunabilmiş mi?
Oyuna ilk başladığınızda LittleBigPlanet 2′nin farklı bir dünyası olduğunu anlıyorsunuz. Kendi Sack Boy’unuzu yani oyundaki karakterinizi yaratarak başladığınız yapım, daha bu noktada sizi bir şeyler tasarlamaya hevesli hale getiriyor. Son derece detaylı bir karakter yaratım menüsüne sahip olduğumuz LittleBigPlanet 2′de festen, pala bıyığa kadar çok geniş bir yelpazeye sahibiz. Yani dilersek Sack Boy’umuzu bir rock gitaristine, dilersek de Osmanlı Kabadayısı’na benzetebiliriz. Bu tamamen bize kalmış bir şey. Üstelik karakter yaratma seçenekleri bununl
a da sınırlı değil. Oyunda bölümler geçtikçe yeni kıyafetler, yeni aksesuarlar bulabiliyorsunuz. Üstelik bunları oyun esnasında dilediğiniz anda Sack Boy’unuzun üzerinde deneme fırsatına da sahibiz.
LittleBigPlanet 2′nin ilk bölümü klasik olarak bir eğitim bölümü olarak tasarlanmış. Bu bölümde oyunda kullanacağımız tuşlar, ufak ip uçları ve oyunu yapan kişilerin resimleriyle karşılaşıyoruz. Doğrusu bugüne kadar oynadığım çoğu oyunda emeği geçenler ekranı oyunun sonunda karşıma çıkmıştı. Ama dedim ya, LittleBigPlanet 2 daha oyunun başında sizlere farklı bir yapısı olduğunu hissettiriyor. Daha oyunun hemen başına Sack Boy’unuzla ilerlerken bir bakıyorsunuz tepenizde oyunu yapanların isim ve resimleri dönme dolap gibi dönüyor. Yani ben oyunu credits ekranını görmek için bitiriyorum diyenlerdenseniz, oyunu bu noktada bırakabilirsiniz. Şaka bir yana, LittleBigPlanet 2 işte tam bu noktadan sonra başlıyor.
Blogger tarafından desteklenmektedir.